Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), TBMM’nin 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılı faaliyetleri öncesinde yeni siyasi periyoda hazırlanıyor. Bu kapsamda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başkanlığında partinin en üst karar organı MYK ile MDK üyeleri bugün saat 14.00’da toplandı.
İç ve dış siyasetteki şimdiki gelişmelerin ele alındığı toplantının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açıklama yapıyor.
Bahçeli’nin açıklamalarından başlıklar şöyle:
BARİYERLERİ AŞACAĞIZ: “Toplantılarımızda, ülkemizi zora sokan stratejik riskler itibariyle bölgesel ve art planı olan sıkıntılar ve sıcak sorunlar masaya yatırılmıştır. Partimizin siyasi faaliyetleri değerlendirilmiştir. Vatan ve millet uğraşımız motamot sürdürülecektir. Emek verip önümüz sıra dikilmiş bariyerleri aşacağız. Bunun için stratejik akılla çalışacağız.
Akıntıda sürüklenen bir sal üzere değil, dev dalgalara direnen gemiler üzere çaba edeceğiz. Niteliksiz kalabalıklardan ziyadesiyle uzak olacağız. Partimizin geride kalan 55 yıllık külliyatının sayfalarına bakıldığında da bu görülecektir.
Karamsarlık aşılamaya çalışanlar vardır. Pek çok mahsurlu gelişme milletimizin gözü önünde bir tiyatro oyunu üzere sahnelenmektedir. Türkiye’nin önünü kesmek, organize kötülük, çok sesli fitne korosunu uyarıyorum. Açık faaliyetlerini son günlerde hızlandırmışlardır. Ulusal birlik ve dayanışma hissiyatımızın yıkık bir duvara dönüşmesi hedeflenmektedir. Kuşatma sertleşmiş, kundakçılar çoğalmıştır.
ERKEN SEÇİM DAVETİNİ TELAFUZ ETMESİ AKIL TUTULMASIDIR: CHP Genel Başkanı hayal tacirliğini boş keseden atıp tutmayı siyaset zannedecek kadar hayatın gerçeklerinden uzaklaştırtır. Özgür Bey’in 31 Mart mahallî seçimlerinden sonra erken seçim istemeyeceğiz açıklaması hafızalara kazınmışken bunun üzerinden çok geçmeden 2025 Kasım ayında erken seçim davetini söylem etmesi akıl tutulmasıdır. Sandığı getirip iktidara geleceğiz diyen bu zatın mecnun saçması vaadi ise 1 litrelik rakının 140 liraya inmesinden öbür bir şey değildir. Mavi vatana masal diyen siyasi sefaleti düzgünce azıtmıştır. CHP’ye oy veren kardeşlerim bu patalojik idare anlayışına müstahak görülmemelidir. CHP’nin altı okundan devletçiliği mora ve yeşile boyamaktan bahsedenlerin aslında kendilerine yakışan rengin pembe olduğunu hatırlatmak samimi fikrimizdir. DEM’lenmiş CHP ve başka yedekleri Türkiye’nin iç cephesini düşürmekle tembihli ve vazifelidir.
ANAYASANIN 4. HUSUSU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Özgür Özel geçtiğimiz günlerde Anayasa’nın birinci 4 unsuru ile ilgili görüşümüzü merak etmiş, HÜDA PAR’a ne diyeceğimi sormuş. Aklınca kurnazlık yapan dedikodu üreten Özgür Bey’in bildiği kadar bizim unutmuşluğumuz var. MHP’ye anayasanın birinci dört unsuruyla ilgili sorgulama yapmak, teste olağan tutmak kimsenin haddi değildir. Anayasanın birinci dört unsuruna şaşı bakanlar bizim için yok kararındadır. Muhatap alınmaya değecek hiçbir yanları yoktur. Anayasa’nın 4. hususunun değiştirilmesini önerenler kendilerine çeki sistem vermelidir.
YENİ ANAYASA: MHP sivil demokratik devletin ve milletin hukukî omurgasını belirleyecek geniş iştirakli bir anayasa için tavrını korumaktadır. Vaktin gereksinimlerine kalıcı yanıtlar veren yeni anayasanın yanındayız. MHP ve Cumhur İttifakı sorumluluktan kaçmayan, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle bu tarihi misyonu yerine getirmeye hazırdır.
NARİN GÜRAN CİNAYETİ VE BEBEĞE İSTİSMAR: Türkiye iki acı olayla çalkalanmaktadır. Birisi Diyarbakır’da Narin yavrumuz; başkası Tekirdağ’da Sıla bebeğin dramıdır. Bu sabilere kıyanların en ağır bedelleri ödemesi adaletin gereğidir. İki yavrumuz hepimizin yüreğine ateş düşürmüştür. Türk adaleti, canilerin kesinlikle yakasından tutacak umut ederim ki güneş yüzü görmeden çürüyüp gideceklerdir. Narin yavrumuz ‘Norveç’te doğsa ne olurdu’ diyenler milletimize hakaret etmektedir. Sisli günlerde ülkesini ve milletini aşağılayanlar bize nazaran yabancıların kurşun askerleridir. Devletin yetkili kurumlarından görevlendirilmiş isimlerin vaktinde milleti bilgilendirmesi sağlanmalıdır. Türkiye’yi Taşvantepe ile Malkara ortasına sıkıştırma teşebbüsü kasıtlıdır. Türkiye’yi cinayetler ülkesi göstermek iftiradır, kalleşliktir, namertliktir. Aile kurultayımızda da söz ettiğimiz üzere Allah’tan korkan kuldan utanan huzurlu bir Türkiye gaye ve dileğimizdir. Unutmayalım ki; vatan sevgisi olmayanda insan sevgisi olmaz. Kamuoyu vaktinde bilgilendirilmelidir.”
(HABER MERKEZİ)