Aşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden olan ve 7 yaşında yakalandığı çiçek hastalığı nedeniyle iki gözünü kaybeden Aşık Veysel’in hayatını anlatan sinemanın çekimlerinin birinci kısmı Hafik ilçesine bağlı Düzyayla köyünde gerçekleştiriliyor. Film, Veysel’in 1894 yılında dünyaya geldiği Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyündeki çekimlerin akabinde tamamlanacak.
Yönetmen koltuğunda Gökhan Keskin’in oturduğu sinemada, Aşık Veysel’i oyuncu ve halk müziği sanatkarı Şentürk Dündar canlandırıyor. 2025 yılı sonunda sinemaseverlerle buluşması beklenen sinemanın oyuncu takımında Halil Ergün, Yasemin Yalçın, Ali Sürmeli, Erkan Can, Suna Selen, Nurseli İdiz, Selahattin Taşdöğen, Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Yavuz Karakaş, Metin Yıldırım ve Ali Kürşat Uzun yer alıyor.
“KÖY HALKI SEFERBER OLDU”
Filmin sanat yönetmeni ve oyuncusu Selahattin Taşdöğen, çalışmaların 4 yıldır sürdüğünü belirterek “Bu sineması çeken arkadaşımız hakikaten çok büyük uğraşlar verdi, uygun de bir grup kurduk” dedi.
Filmde muhtar karakterini canlandıran Taşdöğen, güçlü hava ve tabiat kurallarında çalıştıklarını söz ederek, “Sivas halkı gerçek manada bize bu mevzuda çok yardımcı oluyor. Kime gitsek, kimin kapısını çalsak hiç kimse geri çevirmedi. Düzyayla’da bütün köy halkı seferber oldu. Sivas’tan bu manada çok mutluyuz, zira Aşık Veysel’e sahip çıkıyorlar. Bir de bizim görmediğimiz bizim hissetmediğimiz o his seline hiçbir vakit kavuşamayacağımız hisleri Aşık Veysel bizim önümüze çok rahatlıkla getirebiliyor” diye konuştu.
Aşık Veysel’i canlandıran oyuncu ve halk müziği sanatkarı Şentürk Dündar ise “Senaryo sürecine girdikten sonra Aşık Veysel’in hayatı ile empati kurmaya başladım. Bildiğimiz üzere çok kuvvetli bir hayatı var, yapıtları çok değerli, yapıtlarının her biri bir öğüt bedelinde. Hasebiyle yapıtlarını icra ediyor olmak, onun aziz anısını yaşatmak için rol almış olmak çok heyecan verici. İnşallah onun hissini, sevgisini bizim görmediğimiz taraflarını, onun gönül gözüyle anlatmaya çalışacağız. İnşallah onun ismine, unvanına yaraşır bir sinema ortaya çıkacaktır, buna gönülden inanıyorum” sözlerini kullandı.
“AŞIK VEYSEL’İN TORUNU ÖNERDİ”
Film öncesinde Aşık Veysel’in torunu Sebahattin Şatıroğlu ile tanıştığını ve dedesinin hayatını beyazperdeye taşımasını önerdiğini anlatan önetmen Gökhan Keskin de “Böyle bir fikrimin olduğunu söyledim lakin her şey nasip kısmet, sinema bu vakte nasip oldu ve çekimlerine başladık” dedi.
Aşık Veysel’in torunu Şatıroğlu ise dedesinin 79 yıllık yaşantısı boyunca yaşadığı kaygıların, sıkıntıların bu sinemada anlatılmasının kendilerini aile olarak çok keyifli ettiğini lisana getirdi.
Şatıroğlu, sinemanın çekilmesinin onur verici olduğunu, ailenin buna tam takviye verdiğini aktardı.